Üye Adı: James Dean Black
Yaşınız:[Role Play karakterinizin yaşını yazınız.] 24
İstediği Profesörlük: KsKs
Rp Deneyimi: 2 Yıl
Günlük Online Süresi: 3-4
Örnek Rp:
Profesör Dean masanın üzerine bıraktığı yıpranmış astarlı, eski kitaplara bakmaktaydı. Kafasını aşağıya doğru hafifçe eğdi ve kitabın üzerine doğru cılız bir nefes üfledi, nefesinin yaydığı zayıf esinti, kitapların yüzeyini okşadı ve pencereye doğru yol alırken beraberinde kitapların sayfaları arasına saklanmış ürkek toz zerreciklerini de beraberinde göründü. Küçük gri bir bulut şeklinde yükselen toz kütlesi, esintinin ortadan kesişiyle birlikte dağıldı ve havaya karışarak görünürden kayboldu. Profesör Dean ahşap masanın üzerinde duran üç kitaptan ortadakine doğru elini uzattı. Krem rengi, kol ağzı altın sarısı sembollerle işlenmiş olan uzun cübbesinden elini uzatmasıyla birlikte hafifçe parmak uçları görünür oldu. Kitabın sırt kısmını kavradı ve diğer eliyle alttan destekleyerek göz hizasına getirdi. Dean derisiyle kaplanmış, pütürlü ve yeşil görünümüyle kitap kapağının üzerinde iri ve oval, asit yeşili bir topaz vardı. Kitabın yüzeyinde kalan hafif tozları da eli yardımıyla çırptıktan sonra sol elini kitabın üzerine kaldırdı, parmaklarını açarak kitabın üzerinde eliyle bir daire çizmeye başladı. Ehr Lokké Mien sözlerinin fısıltısıyla birlikte kitabın kapağı üzerindeki Topaz, etrafına forfoslu ışık hüzmeleri saçarak parıldadı ve kitabın üst kapağı ve alt kapağı arasına yerleştirilmiş olan tunç rengi, rünlerle kapatılmış olan kilit birden açıldı.
Gözlerinin önüne düşen, küllenmiş griyi andıran ak saç tellerini kulağının arkasına aldıktan sonra kitabın kapağını araladı. Saman kağıdının, bakıra kaçan rengi üzerine yazılmış olan silik yazılar Profesör Agnothicas'ın okumasında güçlüğe sebep oluyordu. Sağ elini havaya kaldırdı ve parmağını şıklatarak Accio Glasse dedi. Sol elinin baş parmağı ile işaret parmağı arasında beliren, çerçevesiz iri mercekli gözlüğü taktı ve kitabı okumaya başladı. Profesör Dean uzun süredir bir öğretim kurumunda ders vermediği için, repertuarını hatırlamak adına bizzat kendisinin yazdığı disiplin defterine göz atmak durumunda kalmıştı. James Dean Güneydoğu Avrupa'da bir Akademide görev yapmaya başlamıştır. Burada staj görmüş ve Akademide kalarak profesörlük mertebesine yükselmiştir. Evlenmemiş olması sebebiyle, Maji kariyerine bütün zamanını ayırma fırsatını bulmuştur. Akademiden ayrılıp varolan bilgisinin sınırlarını aşmak üzere Northenbaur'da bir Kütüphaneye kapanmış ve burayı Akademide çalıştığı müddet boyunca biriktirdiği para ile satın almıştır. Profesör Dean henüz ölmemiş olmasına rağmen Sihirli Üstadlar Ansiklopedisine geçirilmiş bir büyücüdür. Yaklaşık 23 yıl Bu Kütüphaneden çıkmadığı için Ona Kadim Bilgin diyenlerde vardır. Bir müddet sonra, bütçesinin yaşamaya yetmemesi sebebiyle tekrar çalışmak durumunda kalması onun Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulunda çalışmaya başlamasındaki tek sebeptir.
~~
Profesör Dean kayıtlarına biraz göz gezdirdikten sonra kitabın kapağını iki eli yardımıyla sert bir şeklide kapandı. Kitabın kapanmasıyla birlikte kilitlerin iç içe geçtiğini belirten tiz metalik bir ses tüm odada yankılandı. Kitabı, diğer masanın üzerindeki üç kitapla birlikte özenlice Odanın sağ tarafında boydan boya uzanan kitaplıktaki yerlerine yerleştirdi. Gözlerini hafifçe kısıp odayı kulaçan etmeye başladı, eksik unuttuğu birşeyi anımasamak ve herşeyin yerinde olup olmadığını kontrol etmek amacıyla, bu sırada bir yandan istemsizce sakalını okşuyordu. Herşeyin yerinde olduğuna karar verdikten sonra, ağır adımlarla odanın ortasında yer alan, yere kazınmış ve sembollerle süslenmiş bir çemberin ortasına geçti. Sağ elini cübbesinin sol kolundan içeri soktu ve ağır ağır asasını çıkarmaya başladı. Tribal figürlerle işlenmiş, 24 Inc civarındaki boyuyla, Karaçamdan yapılma antik asasını bütünüyle görünür kıldı ve kolunu kaldırarak tavana doğru doğrulttu. Diğer elini serbest Bırakan Profesör Dean gözlerini kapattı ve içinden Sanırım, eski günlerin hatrına güzel bir giriş yapmanın zamanı geldi.. Bakalım yaşlı bedenim hala eski kudretini koruyor mu.. diye mırıldandı. Kendisiyle konuşmasını kestiği anda odayı bir sessizlik kapladı, Elenn Wingae Dihwe Bise sözcüklerinin fısıltısı sessizliğin içerisinde yankılanmaya ve gürleşmeye başladı. Profesör Dean'ın bu sözleri dört kez ard arda tekrar etmesiyle birlikte profesörün içinde durduğu çember parıldamaya başladı. Küçük sarı kıvılcımlar çemberin etrafındaki rünlerden sekerek odanın duvarlarında kayıyordu, profesörün bedeni yavaş yavaş saydamlaşmaya başladı ve gözlerini birden açmasıyla birlikte bedeni göz kamaştırıcı bir ışık ile parıldadı ve ışık kütleleri halinde gök yüzüne yükseldi.
~~
Tılsım Sınıfı, Hogwarts'ın restore edilmemiş sayılı sınıflarından birtanesiydi, duvarlarındaki çatlakların içerisinde bile erdem kırıntıları gizliydi, Sınıfın mermer yüzeyi en ufak bir güneş ışığında bile bütün ihtişamıyla parıldıyordu. Yüzeye baktığınızda kendi yüzünüzü net bir şekilde görmeniz mümkündü. Bu tasfirin yanı sıra, sınıfın içerisi gereğinden fazla boştu. Profesör Dean'dan önce gelen profesörün, şahsi eşyalarını yanına almasıyla birlikte, henüz tam olarak yerleşememiş olan James Dean'ın hiçliği odaya hakimdi. Apar topar yerleştiği Hogwarts Akademisinde henüz istediği düzeni sağlayamamış olması dersini aksatacağı manasına gelmiyordu. Tılsım Sınıfı, Hogwarts'ın Sol cephesinde yer aldığı için, sadece sol duvarında duvar boyunca belirli aralıklarla uzanan Vitray süslemeli camlar vardı. Bu camların manzarası ise direk olarak Duru gölün derinliklerine bakıyordu. Boydan boya yerleştirilmiş olan Koyu renk meşe sıraları, öğrenciler doldurmuştu bile. İşleyecekleri ilk dersin heyecanıyla minik kalpleri istemsiz bir heyecan ile çırpınıyordu. Kimisi gereğinden fazla tedirgin davranıyor, kimisi ise gereğinden fazla rahat. Bu karakter karmaşasını dindirecek olanın profesörün tavrı olduğunu herkes içten içe biliyordu.
Profesörün yokluğunda içeride küçük bir öğrenci gürültüsü oluşmuştu, bu antik odanın iliğine işleyen gürültü koridordan rahatça duyulabiliyordu. Tam bu sırada Sol duvarın en başında yer alan pencereden içeri kuvvetli bir rüzgar girdi. Rüzgarın odanın içinde dolanmasıyla birlikte öğrencilerin gürültüsü kesilmişti, bu kısa süreli sessizliğin etkisinde rüzgarın girdiği pencereden içeri, küçük perileri andıran kudretli parıltısıyla tüm odayı aydınlatan küçük ışık hüzmeleri doluşmaya başladı. Öğrencilerin şaşkınlıkla yüzünde oluşan gülümsemeyle birlikte ışık hüzmeleri kürsüde bir araya toplandı ve büyük bir ışıltı içerisinde profesörün silueti belirdi. Küçük gözlerini şaşkınlıkla kırpıştıran öğrencilere Gülümseyerek hafifçe sakalını okşadı ve konuşmaya başladı.
''Merhaba sevgili öğrenciler,
Ben Profesör James Dean Bir kaplumbağa kadar yaşlı ve toprak kadar eskiyim, size hayatım boyunca edindiğim Majik bilgileri Tılsım Dersi başlığı altında sizlere aktaracağım.. Sorusu olan?''
Öğrenciler tuhaf bakışlarla profesöre bakmaya devam ediyorlardı, bir akademide genç büyücülere ders verdikten sonra çocuklarla ilgilenmek ona biraz alçak gelmişti. Bu yüzden kelimelerini daha basit sözcüklerden seçmesi gerektiğini aklına not etti ve bu sırada ismini tahtaya yazdı. Pekala, Şimdi dersimize geçebiliriz ozaman.. dedi. Bu genç beyinleri bilgiye doyurmak için zamanı gereğinden fazla kısıtlıydı. Profesör Dean ilk sıranın önüne doğru birkaç adım attı, ardından sol elini hafifçe havaya kaldırdı ve parmağını şıklattı, çıkan ses ile birlikte odanın içerisinde yanmakta olan tüm mumlar, birden sükunete boğuldu ve oda ışıktan arınmış bir şekilde karanlığa büründü, ön sıralara yakın olan birkaç mumun cılız ışığı öğrencileri görmesine yetiyordu. Işıkların sönmesiyle birlikte odaya hakim olan gürültü profesörün boğazını temizlemesiyle dindi. Ardından profesör sözlerine devam etti.
Dünyanın her yerinde Karanlık, farklı formlarda karşımıza çıkacaktır. Bu karanlığı deşifre edebilmek, onun ardındaki gerçeği görebilmek belli bir kudret gerektirmektedir. Bu gerçeği görebilmek için ise, Karanlığın anti-tezi olan aydınlığı kullanmamız gerekir, karanlığı korkutup kaçırmak ve herşeyi görünür kılmak için aydınlığa sığınmamız şarttır. Bu yüzden ilk dersimizde öğreneceğimiz büyü, temel bir aydınlık büyüsü olan Lumos'tur.
Lumos sözcüğü, Latince ışık manasına gelen Lumen sözcüğünden gelmektedir. Lumos ise Lumen kelimesinin çoğul formudur yani ışıklar manasına gelmektedir. Umarım söylediklerimi not alıyorsunuzdur..
Birkaç uyumsuz öğrencinin dışında, diğer çoğunluk dersi dikkatli bir şekilde takip ediyordu. Bu konuda umursamaz davranmamalıydı Profesör Dean sonuç olarak bilgi onların arzu ederse öğrenebileceği birşeydi, ama böylesi genç zihinlere bilgiyi zorla sokmak ve onlara hayata karşı kullanabilecekleri bir temel bırakmak gerekliydi. Bu yüzden aylaklık yapan öğrenci grubuna doğru dönerek kaşlarını çattı, Bu sırada grubun içerisinden profesörü gören Sarı saçlı, ela gözlü bir öğrenci diğerlerini uyardı ve utangaç bir tavırla yüzlerini kitaba gizlediler. Bunun üzerine tekrar konuşmaya devam etti.
Şimdi ise Lumos büyüsünün pratikte nasıl kullanılacağını öğreteceğim. Sihir Bakanlığı tarafından III. Derece, yaptırımsız Basit büyüler sıralamasında yer alan bu büyü, uygulanış açısından gerçekten çok kolaydır. Büyüyü uygulayabilmek için ise, öncelikle konsantre olmanız gerekiyor. Ardından asanızı herhangi bir kavis çizmeden ileri doğru iterek Lumos sözcüklerini söylemeniz yeterli.
Profesör, uygulamada öğrencilere göstermek üzere, sol elinde tuttuğu asasını hafifçe havaya kaldırdı. Öne doğru asasını ilerleterek Lumos! dedi. Asanın etrafında beliren iki adet açık sarı şerit, asanın ucunda hızlıca dönmeye başladı ve birden gür bir ışık hüzmesi Asanın ucunda küçük bir güneş gibi parıldadı. Dalga dalga yayılan ışık ile birlikte tüm oda net bir şekilde görünür hale geldi, Öğrencilerin şaşkın bakışları arasında profesör konunun bölünmesine müsade etmeden sözlerine devam etti.
Evet öğrencilerim, gördüğünüz gibi gayet kolay bir büyü. Lumos büyüsü sayesinde ardını göremediğiniz tüm karartıları ortadan kaldırmanız mümkün, evet şimdi herkesin sırayla denemesini istiyorum. Tüm sınıfın deneyebileceği kadar zamanımız var. (Uygulama!)
~~
Genç büyücülerin denemeleri sırasında, sınıfta adeta küçük parıltılar yanıp yanıp kayboluyordu. Birden herkesin yüzü aydınlanıyor, birden karanlığa gömülüyordu. Profesör sağ sıradan kaldırmaya başladığı öğrencilerin, sol arka sırada sonlanmasıyla birlikte. Profesör elini avcu öğrencilere dönük bir şekilde havaya kaldırarak durmalarını söyledi. Sınıf ağır ağır duraldı, profesör asasını kolundan içeri götürerek ait olduğu yere sakladı, Bugünkü dersimiz sona ermiştir öğrenciler, katılımlarınız ve başarılarınızla beni onurlandırdığınız için minnettarım. Ödeviniz, ilk dersimiz olması sebebiyle sadece Lumos büyüsünü tanıtan bir yazı olacak. Ödevlerini geciktirmemenizi tavsiye ederim. Şimdi çıkabilirsiniz.. dedikten sonra, farklı armalar taşıyan cübbeleriyle öğrencilerin kapıdan çıkmasını seyretti. Yıllar sonra, başarılı bir ders vermenin gururuyla birlikte, sınıfın tamamen boşalması ardından kendisi de ağır adımlarla kapıya yöneldi arkasından kapattığı kapının üzerine elini koydu ve fısıldadığı birkaç sözcükle birlikte kapıyı kilitledi. Ardından koridorun karanlığında ortadan kayboldu.